Op. Dr. Barış Çin

PANSUMAN NEDİR?

Pansuman, Fransızca “pansement” kelimesinden dilimize girmiştir ve yara örtüsü değiştirmek anlamına gelir. 19. Yüzyılda Osmanlı bilimi ve tıbbında Fransız ekolünden eğitim alan hekimlerinin sayısının artması sebebiyle tentürdiyot vs gibi Fransızca kelimeler medikal jargona girmiştir.  İngilizce de dressing change (yani örtü değiştirilmesi) olarak geçer.

Doktor bir yaraya pansuman yapılmasından bahsederken ne demek ister? Doktor pansuman yapılması derken yaranın üzerine konulan örtünün değiştirilmesini ifade etmektedir.  Bu işlem günde bir kaç defa yapılabileceği gibi, ameliyat sonrası 2 günde 1 de yapılabilir. vac cihazı gibi cihazlar takıldığında 4-5 günde 1, gümüşlü yara örtülerinde haftada 1 e kadar uzayabilir.

Tüm yaralara  pansuman yapmak gerekmez. Ancak pansuman yapılan tüm yaraların örtülerini değiştirmek gerekir. Yaradan akan akıntılar, kan, iltihap, yara dokusundaki kabuk, deri parçaları gibi dokular, ilaç-krem, yabancı cisimler pansuman bezinde toplanır. Yara pansumanı için genellikle steril (kaynatılarak veya ultraviole ışın ile mikropları öldürülmüş), hidrofilik (suyu çeken) gazlı (hidrojen peroksit gazı ile işlemden geçirilmiş) bez (koton-pamuk bez) tercih edilir.

Tüm diğer yara bakım örtüleri ve cihazları steril hidrofilik gazlı bezle yapılan pansumanla karşılaştırılarak daha iyi veya kötü olmasına göre tercih edilir.

Yara örtüsü neden değiştirilir? Pansuman yapılmazsa ne olur?

Yara örtüsü değiştirilmezse ve pansuman yapılmazsa yara iyileşmesi bozulur ve yavaşlar. Yara enfeksiyon kapabilir. Enfeksiyon kapması yaranın daha fazla açılmasına ve büyümesine sebep olabileceği gibi tüm vücudun ateş ve enfeksiyon sebebiyle zayıf düşmesine, tüm vücutta enfeksiyon oluşmasına, hatta ölüme bile sebep olabilir. Ünlü firavun ramses diş kökü enfeksiyonu ve absesi sebebiyle ölmüştür. Yara yerinde pansuman yapılmadığı zaman enfeksiyon gelişmese bile oradaki mikrop hücrelerinin ve vücudun savaşmak için salgıladığı bir çok enzim, atık maddesi, bozuk proteinler hem iyileştirici fibroblast denilen hücrelerin faaliyetlerini yavaşlatır hem de oksijen ve besin gibi faydalı şeylerin bu hücrelere ulaşması zorlaşır. Dolayısıyla yara örtüsü değiştirilmesi aynı zamanda yaradaki pisliklerin temizlenmesini ve yaranın daha iyi kanlanmasını sağlar.

Yara pansumanı aşağıdaki adımları içerebilir:

  1. Hijyen: Ellerin temizlenmesi, steril eldiven kullanımı veya uygun hijyenik önlemlerin alınması gibi önlemlerle hijyen sağlanır.
  2. Kanamanın durdurulması: Yaranın büyüklüğüne bağlı olarak, kanamayı durdurmak için steril gazlı bezler, baskı uygulanabilecek bandajlar veya tamponlar kullanılır.
  3. Yara temizliği: Yaranın etrafındaki kir ve yabancı maddelerin temizlenmesi için steril bir solüsyon (genellikle tuzlu su veya antiseptik bir çözelti) kullanılır. Yara yüzeyi temiz bir gazlı bez veya pamuk yardımıyla nazikçe silinir.
  4. Antiseptik uygulanması: Yara enfeksiyonunu önlemek için antiseptik bir solüsyon kullanılabilir. Bunlar arasında hidrojen peroksit, iyot çözeltisi veya klorheksidin gibi ürünler yer alabilir. Ancak, bazı durumlarda yaranın doğal iyileşme sürecini engelleyebilecek veya doku tahribine neden olabilecek antiseptiklerden kaçınılması da gerekebilir.
  5. Yara koruması: Yaranın üzerini kapatmak için steril bir bandaj, yara örtüsü veya gazlı bez kullanılır. Bu, yaranın dış etkenlere karşı korunmasına ve enfeksiyondan korunmasına yardımcı olur.
  6. Düzenli pansuman değişikliği: Yara pansumanının düzenli olarak değiştirilmesi gerekebilir. Değişim sıklığı, yaranın tipine, büyüklüğüne, iyileşme sürecine ve sağlık uzmanının önerilerine bağlı olarak değişebilir.
  7. İzlem ve değerlendirme: Yaranın iyileşme süreci ve herhangi bir enfeksiyon belirtisi izlenir. Eğer yara kötüleşirse, enfekte olursa veya iyileşme süreci beklenenden uzun sürerse, sağlık uzmanına başvurmak önemlidir.
  8. Yara pansumanı, yaranın tipine ve ciddiyetine bağlı olarak farklılık gösterebilir. Her yara için bireysel bir tedavi planı oluşturulması ve sağlık uzmanının yönlendirmelerinin takip edilmesi önemlidir. Bu nedenle, yara bakımı konusunda doktorunuzun önerilerini dikkate almanız önemlidir.

Yara bandı, hazır pansumanlar, gazlı bezler yokken nasıl pansuman yapılıyordu?

Yüzyıllardır pansuman yapmak için standart yöntem kaynatılmış soğutulmuş suya bandırılmış ve suyu sıkılmış örtünün yaranın veya ateşi yükselen vücut kısmının üzerine konulması ve bu bez kuruduğu veya ısındığı zaman değiştirilmesiyle yapılır. Buna alternatif olarak bazı kültürlerde yaraya bal sürerek, bitki yapraklarından oluşturulan karışımlar sürülerek (tütün gib..) alternatif pansuman yöntemleri de vardır.

Günümüzde yapılan bütün pansumanlar ALTIN STANDART pansuman türü olan “Islak Pansuman” veya Wet to Dry Dressing olarak geçen gazlı bezi ıslatıp kurumasını bekleyip değiştirilen pansumanla karşılaştırılır. Geçmişte bu kaynatılmış soğutulmuş suyla yapılırken bugün bu steril paketlerde satılan serum fizyolojik ile yapılmaktadır. Bu su hem kaynatılarak veya ultraviole ışınlarla steril edilmiştir, hem içindeki yabancı cisimler filtre edilmiştir (apirajonik – ateş yapmayan) hem de için %0.09 NaCl (tuz) barındırır. Bu tuz oranı vücut ph’ına ve osmolaritesine yakın bir tonda olmasını sağlar. 

Islak pansuman nasıl yapılır? (wet to dry wound dressing)

Islak pansuman gazlı bez steril şekilde paketinden çıkarıldıktan sonra üzerine dökülen serum fizyolojik sıkılıp nemli hale getirildikten sonra, gazlı bez yapraklarına ayrılıp hallaç edilerek yaranın üzerine direk konulur. üzerine elbise ıslanmasın diye daha kalın bir bez konularak hava alacak bir flaster ile yapıştırılır. Bu pansuman kişinin yarasının akıntısına bağlı olarak günde en az 2 defa değiştirilmelidir. Çok akan yaralarda günde 8 defa bile değiştirilebilir. Bası yaralarında günde 3-4 defa değiştirilmesi önerilir. Pansuman değiştirildiği zaman mutlaka kirli pansumanın fotoğrafını çekip doktora göstermek önerilir. Doktorlar kirli pansumanın renginden, belli bir sürede (ör: 12 saatte)  gelen akıntı miktarından, kan miktarından, serum miktarından, ölü doku parçalarından yaranın durumu açısından önemli bilgi sahibi olur. Islak pansumanın en önemli avantajı yarayı ilaçlardan, kimyasal maddelerden, yaranın kendi ürettiği pisliklerden temizlediği yetmiyormuş gibi aynı zamanda mekanik debritman yapmaktadır.

Debritman (debridement) nedir?

Yara debritmanı içinde ölü dokular olan, kanlanması olmayan dokular olan, yara kabukları olan, kan pıhtıları olan, akıntılar olan yaranın içerisindeki kanlanmayan ve canlı olmayan tüm yabancı cisim ve dokuların yaradan bezler sürtülerek veya cerrahi aletler kullanılarak (bistüri, dermatom, küret gibi..) veya su jeti sistemleri kullanılarak (waterjet) yaradan kazınmasıdır. Bu işlemin yapılması canlı dokuların büyümesi (granülasyon dokusu) ve yarayı kapatması için hem fiziksel yer açar hem de enfeksiyon yapan ve yara iyileşmesini yavaşlatan bakteri miktarını (koloni sayısı/mm3 olarak hesaplanır) azaltır.  Özellikle yanık yaralarında, büyük yaralarda 1-2cm’den büyük yaralarda, açık yaralarda, enfekte yaralarda, ölü doku miktarı yüksek yaralarda, akıntısı fazla olan yaralarda  mutlaka yara debritmanı yapmak gerekir. 

Modern zamanlarda yapılan diğer pansuman çeşitleri nelerdir?

Yapışkanlı Bandajlar: Küçük kesikler, sıyrıklar veya hafif yaralanmalar için yaygın olarak kullanılırlar. Yapışkanlı bir şerit ve yaranın üzerini kaplayan bir emici pedden oluşurlar.

Yapışmayan Pansumanlar: Bu pansumanlar, yaraya zarar verme riskini azaltmak ve yara yatağına yapışmayı önlemek için tasarlanmıştır. Genellikle yüzeysel yaralar, yanıklar veya donör bölgeleri için kullanılırlar. Yapışmayan pansumanlar arasında silikon pansumanlar, parafinli gazlı bez veya teflon kaplı pansumanlar bulunur.

Gazlı Pansumanlar: Gazlı pansumanlar gevşek dokunmuş pamuk veya sentetik malzemeden yapılırlar. Rulo, ped veya sünger gibi çeşitli şekillerde gelirler ve geniş bir yara yelpazesinde kullanılabilirler. Gazlı pansumanlar daha iyi yara bakımı için yapışkan bant veya ikincil bir pansuman gibi diğer malzemelerle birleştirilebilirler.

Köpük Pansumanlar: Köpük pansumanlar yüksek emici özelliklere sahiptir ve nemli bir yara ortamı sağlarlar. Aşırı salgılanan yaraların yönetimi için uygundurlar. Köpük pansumanlar aynı zamanda yastıklama ve koruma sağlayabilir.

Hidrokoloid Pansumanlar: Bu pansumanlar jel oluşturan maddelerden, örneğin jelatin veya karboksimetilselülozdan oluşur ve su geçirmez bir dış tabakaya sahiptir. Kendiliğinden debridmanı teşvik ederler ve nemli bir yara ortamını korurlar. Hidrokoloid pansumanlar genellikle bası yaraları veya sığ bacak yaraları gibi orta derecede derin yaralar için kullanılır.

Hidrojel Pansumanlar: Hidrojel pansumanlar yüksek miktarda su içerir ve kuru veya nekrotik yaralara nem sağlamak için kullanılır. Debridmanı kolaylaştırabilir ve nemli bir yara ortamını teşvik edebilirler. Hidrojel pansumanlar genellikle yanıklar, radyasyon hasarı görmüş cilt veya kuru, çürüklü yaralar için kullanılır.

Algün Pansumanlar: Algün pansumanlar deniz yosunlarının liflerinden yapılır ve mükemmel emici özelliklere sahiptir. Yüksek derecede salgılanan yaraların yönetimine yardımcı olurlar ve kanama durdurma özelliği sağlarlar. Algün pansumanlar genellikle yüksek düzeyde salgılanan bacak yaraları veya boşluklu yaralar için kullanılır.

Kollajen Pansumanlar: Kollajen pansumanlar sığır, domuz veya kuş kaynaklıdır. Hücresel gelişimi teşvik etmek ve granülasyon dokusunun oluşumunu desteklemek için bir iskele görevi görürler. Kollajen pansumanlar genellikle kronik yaralar, diyabetik ülserler veya gecikmiş iyileşen yaralar için kullanılır.

Gümüş Pansumanlar: Gümüş pansumanlar antimikrobiyal gümüş iyonları içerir ve bakteriyel kolonizasyonu ve enfeksiyon riskini azaltmaya yardımcı olur. Genellikle enfekte yaralar veya enfeksiyon riski yüksek yaralar için kullanılırlar.

VAC (vacum assisted closure – vakum yardımlı kapama): Büyük yaralarda yara akıntısını toplamak ve granülasyon sürecini hızlandırmak için kullanılır. Pahalı olması ve cihaza bağlı kalmak dezavantajıdır. Hızlı yara dolmasını sağlaması ve enfeksiyonu çabuk temizlemesi avantajıdır. vac değişiminin ameliyathane ortamında yapılması bazı hastalarda gerekebilir. pansuman değiştirmeler ağrılı olabilir.

 

 

Ameliyat sonrasında dikiş pansumanı nasıl yapılır?

En sık yapılan dikiş pansumanı çeşiti yaranın batikon betadin veya povidon iyodürle silinmesi ve sonrasında yara yeterince nemliyse veya yazın hastanın terleyeceğinden endişe ediliyorsa direkt, yara kuruysa antibiyotikli pomad sürülerek yapılır. Daha sonra üzerine  hazır yara pansumanı ile (gazlı bez ortası ve kenarlarında flasteri – yapışkanı olan) yaranın kapatılması şeklinde yapılır.

 

Yanık yarası pansumanı nasıl yapılır?

Yanık yarasında yanık derecesi çok önemlidir. 1. derece yanıklarda yaranın havayla temasını kesecek ve ağrıyı kesecek kremler sürmek yeterlidir. (güneş yanığı gibi)

  1. derece yüzeyel yanıklarda, antibiyotikli pomadlar ve yaraya yapışmayacak örtülerle pansuman yapılması önerilebilir.
  2. derece derin ve 3. derece yanıklarda yarayı debride edecek ölü dokuları uzaklaştıracak pansumanlar yapmak ve profesyonel doktor takibinde olmak gerekmektedir. Bu yararlarda genellikle cerrahi müdahale yapmak gerekir.

Kronik yaralarda (6-12 haftadan uzun süren yaralarda) nasıl pansuman yapılır?

Kronik yaralarda Plastik Cerrahi doktorlarından profesyonel görüş almak çok önemlidir. İnsan vücudu kendisini onarmak ve yarayı kapatmak konusunda çok başarılıdır. Eğer bir yara bu kadar uzun süreye rağmen kapanmıyorsa bu yaraların iyileşmesini engelleyen faktörlerin araştırılması gerekir. Yaranın büyüklüğü, kanlanmasının bozuk olması (atardamardan kan gelmemesi veya toplardamar kanı çekemediği için göllenmesi), enfeksiyon olması, hastanın yaşı, kronik hastalıklar sebebiyle kandaki oksijen seviyesinin düşük olması (astım, kalp yetmezliği gibi..), kemik veya implant gibi antibiyotiklerin girmesinin zor olduğu alanlarda enfeksiyon oluşması, hastanın genel beslenmesinin veya yaranın olduğu alanın kanla beslenmesinin bozuk olması gibi sebeplerin araştırılması ve mümkünse ortadan kaldırılması gerekir. Bu sorunların çözmek için çeşitli yöntemler denenebilir (yara debritmanı, vakum tedavisi, damar açma cerrahi işlemleri gibi..) Bazen ayaklarda olan kronik yaralarda hayati tehlike içeriyorsa yaralı uzvun ampüte edilmesi ve vücuttan uzaklaştırılması gibi radikal çözümler gerekebilir.